Önce kadınlar ve çocuklar ŞİDDETSİZ BİR TOPLUM mümkün

Türkiye'de kadına ve çocuğa yönelik şiddet, toplumun tüm kesimlerini etkileyen ve toplumsal yapıyı derinden sarsan bir sorun. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na göre, 2024'ün ilk 6 ayında 205 kadın öldürüldü, ayrıca 117 kadın, şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Adalet Bakanlığı'nın 2023 verilerine göre, çocukların cinsel istismarı ile ilgili 40.713 yeni dava açıldı. Ayrıca, çocuk istismarı davaları 2015 ile 2023 yılları arasında yüzde 94 oranında artış gösterdi. Şiddetin olmadığı, kadınların ve çocukların güven içinde yaşadığı bir toplum hayali ancak bu yönde atılacak somut adımlarla gerçeğe dönüşebilir. Peki ama nasıl? Sivil toplum kuruluşlarının bu amaç uğruna çalışan temsilcileriyle sorunları ve çözüm yollarını masaya yatırdık.

- CEREN ARSEVEN

Türkiye'de kadına ve çocuğa yönelik şiddet, toplumsal arenada karşımıza çıkan en önemli sorunların başında geliyor ve bu alanda acil çözümler üretilmesi gerekiyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, her üç kadından biri yaşamı boyunca en az bir kez fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalıyor. Kadın cinayetlerinin sayısı her geçen yıl artıyor ve bu cinayetlerin büyük çoğunluğu, kadının en yakınındaki erkek tarafından işleniyor.

Çocuğa yönelik şiddet ise daha az görünür, fakat daha derin yaralar açan bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Dernegi (UCİM) verilerine göre, 2023 yılında Türkiye'de 8 binden fazla çocuk istismarı vakası bildirildi. Bu vakaların büyük bir kısmı evde veya yakın çevrede gerçekleşiyor ve çocuklar çoğunlukla tanıdıkları kişiler tarafından istismar ediliyor.

Kadına ve çocuğa yönelik şiddetin temel nedenlerinden biri, toplumsal cinsiyet eşitsizligi ve ataerkil yapı. Geleneksel toplumsal normlar, kadını erkeğe bağımlı bir pozisyona iterken, çocuklar da bu şiddet döngüsünün kurbanı oluyor. Ekonomik bağımsızlık eksikligi, eğitim yetersizligi, aile içi iletişimsizlik ve toplumda kadının ikinci planda görülmesi gibi faktörler, şiddeti besleyen unsurlar arasında yer alıyor.

Şiddet ve istismar vakalarında mağdurların adalete erişimi büyük bir problem teşkil ediyor. Özellikle kadına yönelik şiddet vakalarında, mağdurlar güvenlik güçlerine başvurmaktan çekiniyor, hukuki süreçlerden korkuyor ve sosyal baskı nedeniyle yaşadıklarını dile getirmekte zorlanıyor.

Çocuk istismarı vakalarında ise mağdurların yaşlarının küçük olması ve olayları tam olarak ifade edememeleri nedeniyle suçlular çoğu zaman cezasız kalıyor. Yetersiz denetim, koruyucu önlemlerin zayıflığı ve hukuki süreçlerde yaşanan aksaklıklar, magdurların haklarını aramaları önündeki büyük engeller olarak görülüyor.