20. yılını deviren mekânın dünü ve bugününü, şehirdeki sosyal hayatın değişen dinamiklerini, Lucca’nın kurucusu ve sahibi Cem Mirap ile konuştuk.
Lucca 2004’te ilk açıldığında 18-20’lerinde olanlar bugün 40’lı yaşlarını sürüyorlar. O günden bugüne şehirde ve hayatlarımızda çok şey değişti, pek çok iddialı mekân geldi geçti ancak Lucca enerjisinden ve popülaritesinden hiçbir şey kaybetmedi. Lucca’yı böyle zamansız bir klasik haline getiren nedir? Başarının sırrı değişen zamana ayak uydurabilmekte mi gizli?
İstanbul gece hayatında müşteri kitlesi her zaman değişkenlik gösteriyor. Şu anda Z kuşağı gece hayatında yer almaya başladı. Lucca olarak yaklaşık 20 yıldır aynı DNA ile hareket ediyor ve aynı tarzda deneyim sunuyoruz. Ancak bunu geliştirerek; müzikten yemeğe, dekorasyondan günün ruhunu yansıtan dinamiklere kadar sürekli yenilikler yapıyoruz. Bize 20 yıldır gelen misafirlerimiz de var, ikinci jenerasyonu da ağırlıyoruz. Bu da Lucca’nın kendi tarzını oluşturması, insanların bu tarzı beğenmesi ve sevmesi sayesinde oluyor. Tarzımızı geliştirerek yenilikler eklemeye, yeni yiyecekler, içecekler, günümüze uygun müzik seçkimiz ve en önemlisi yeni enerjileriyle aramıza katılan takım arkadaşlarımızla yolumuza devam ediyoruz.
New York’ta MBA yaparken bir süre yeme-içme sektöründe çalışıyor, İstanbul’a geldiğinizdeyse şehirde hem rahat hem de şık bir restoran/barın eksikliğini fark ediyorsunuz. Ardından backpack turuna çıkıyor, dünyayı dolaşıyor ve açacağınız mekân için notlar alıyorsunuz. Tüm hikâye o notlarla başladı sanırım. Peki neler yansımıştı notlarınıza en çok?
This story is from the Ekim-Kasım-Aralık 2024 edition of Istanbul Life.
Start your 7-day Magzter GOLD free trial to access thousands of curated premium stories, and 9,000+ magazines and newspapers.
Already a subscriber ? Sign In
This story is from the Ekim-Kasım-Aralık 2024 edition of Istanbul Life.
Start your 7-day Magzter GOLD free trial to access thousands of curated premium stories, and 9,000+ magazines and newspapers.
Already a subscriber? Sign In
Bina dedektifi Gümüşsuyu'ndan hızla geçme, tanı!
Istanbul’da apartmanlaşmanın ilk başladığı semtlerden oluşu, kıymetli mimarlarla çalışan mülk sahipleri ve on yıllardır yaşayanlarının karakteriyle Gümüşsuyu, her daim bambaşka bir yer. Binaları da öyle... Inönü Caddesi’nden hızla geçerken, ne binalar, ne hikâyeler arasında yürüdüğünüzü bir bilseniz! Seçim yapmak zor; biz şimdilik minik bir Gümüşsuyu seçkisi hazırladık, tabii çok daha fazlası var. Eminiz hikâyelerin içine girdikçe, siz de bu keşfin devamını getirmek isteyeceksiniz.
Şehrin en büyük kamusal sanat merkezi ArtIstanbul Feshane
Bir sanayi yapısı olarak Osmanlı modernleşmesinde öncü rol üstlenen; yarattığı sosyal etkilerle toplumsal hayatı da dönüştüren Feshane, Artİstanbul Feshane ile bugün de hayatın merkezi olmayı sürdürüyor. Ev sahipliği yaptığı etkinlikler ve farklı ihtiyaçlara yanıt veren birimleriyle İstanbullulara nefes aldırıyor.
Bitimsiz bir FRANSA yolculuğu
\"Uygarlıklar doğurup bünyesine katmış Akdeniz'i yaşamak insanın zaman içindeki yolculuğudur\" diyen Hasan Bülent Kahraman'ın izinde Paris, Nice, Côte D'Azur ve Marsilya kıyılarına uzanıyoruz. Kahraman'ın Fransa'sı elbette müzeler, koleksiyonlar, yazarlar, sergiler arasında yaşanıyor. Eşsiz bir rehberimiz var!
212 Photography Istanbul Galaksinin yıldızları her geçen yıl artıyor
Başlayalı henüz yedi yıl olmasına ve araya pandemi girmesine rağmen kentin kalıcı kültür etkinliklerinden biri olduğunu kanıtlayan fotoğraf festivali 212 Photography Istanbul, bu yıl 30’a yakın mekânda ziyaretçilerini ağırlıyor. Sergilerin yıldız isimleri arasında dünyanın önde gelen foto muhabirlerinden Sebastião Salgado, Hollandalı moda fotoğrafçısı Vivianne Sassen gibi isimler var. Ebru Yıldız’ın küratörlüğünde hazırlanan dünyaca ünlü müzisyenlerin fotoğrafları ise anılarda yolculuğa çıkarıyor. Daha fazlasını Festival Direktörü Banu Tunçağ’dan dinledik.
En tatlı hayalperest Enis Arıkan
Herkesin hayal kurmaya ihtiyacı vardır! Bu özelliğini kaybetmiş ya da hâlâ keşfedememiş olanlar için, oyuncu Enis Arıkan’ın Aralık ayında Zorlu PSM Sahnesi’nde perdelerini açacağı “Hayalperest” oyunu tam bir düş rehberi olacak. Üzüldüğümüz anda güleceğimiz, umutsuzluğa düştüğümüz anda düşlerle yeniden yeşereceğimiz bir oyun! Tüm bu maceralara tanıklık ederken şöhretine, inancına ve azmine daha doğrusu hayallerine ortak olacağımız bir Enis Arıkan’ı izleyeceğiz.
'Ortaklaşa kapsayıcı, katılımcı, erişilebilir kültür-sanat projeleri
Kültür-sanat alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarıyla belediyeler arasındaki diyalog ve işbirliklerini geliştirmeyi amaçlayan; İKSV’nin Avrupa Birliği desteğiyle hayata geçirdiği Ortaklaşa: Kültür, Diyalog ve Destek Programı’nın detaylarını İKSV Kültür Politikaları Çalışmaları Direktörü Özlem Ece’den dinledik.
Ceyda Düvenci "Hayata yeniden ve yeniden şans vermeyi çok seviyorum!"
Kendini üreterek var ettiğini ve gidilmeyen yollardan gitmeyi sevdiğini söyleyen oyuncu, sunucu, yazar, girişimci, TV programcısı ve anne Ceyda Düvenci, duygularını hep çok yüksek yaşayan, hiç pes etmeyen, mucizelere inanmaktan asla vazgeçmeyen ve hayata hep aşkla yaklaşan coşkulu bir kadın. Onunla Haliç'in kıyısındaki buluşmamızda enerjisine ve uyumuna hayran kaldık; sonrasında ise hem hayattaki yolculukları hem de yaşadığı şehirle ilişkisine dair uzunca bir sohbet ettik.
"Bir Koleksiyoner Hikâyesi"
Türk sanatının en tutkulu koleksiyonerlerinden Mustafa Taviloğlu'nun 1972'den beri büyük bir emekle, heyecanla, özveriyle ve aşkla oluşturduğu sanat koleksiyonu, \"Bir Koleksiyoner Hikâyesi\" adıyla 7 farklı mekânda sergileniyor. Taviloğlu'nun 903 sanatçının 2 bin 400'ün üzerinde eserini bir araya getiren koleksiyonu, 15 Aralık tarihine kadar ziyaret edilebilir.
Çağdaş sanatın en büyük buluşması başlıyor
Sanatseverlerin heyecanla beklediği çağdaş sanat fuarı Contemporary Istanbul’un (CI) 19. edisyonu için geri sayım başladı. Türkiye’nin uluslararası çağdaş sanat fuarının Akbank ana partnerliğindeki yeni edisyonu 23-27 Ekim tarihleri arasında Tersane İstanbul’da...
Sokak hayvanlarının sağlıklı, güvenli ve sevgi dolu yaşam hakkı için Sen de bir adım at!
Sokaktaki her bir hayvan; sağlıklı, güvenli ve sevgi dolu bir yaşam hakkına sahiptir. Bunu sağlamak ise bizlerin görevi. Peki bu konuda neler yapılıyor, biz neler yapabiliriz? Onlar için en doğru çözüm nedir? Uzmanlara ve deneyimli isimlere sorduk.